Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Üniversitenin Dönüşümü ve Yükseköğretimin İçe Dönük Bakış

Resim
Toplumsal, kültürel, ekonomik, teknolojik vd. gelişmelere bağlı olarak üniversite kavramı ve üniversitenin kurumsal yapısında köklü bir dönüşümün yaşandığına tanık olmaktayız. Tarihi süreçte, ilk çağlardan ve orta zamanlara uzanarak kurumsallaşan öğretim merkezli birinci nesil üniversiteler söz konusudur. Daha sonra, modern üniversite kavramını modelleyen ‘ikinci kuşak’ (Humboldt modeli) üniversiteler ortaya çıkmıştır. Öğretimin yanı sıra, araştırmayı ve kültürel dönüşümü esas alan bu üniversite modelinin temelinde Aydınlanma felsefesi yer almıştır. Bugün, ‘üçüncü nesil üniversite’ veya ‘multiversite’ kavramsallaştırmasıyla varlık bulan çağdaş üniversite modeli, öğretim, araştırma ve topluma hizmet misyonlarını ayrışık biçimde üstlenen ve kitle eğitimini hedef alan bir üniversite modelidir. Böylece üniversite kavramı, köklü anlamsal ve/ya yapısal değişikliklerle dinamik bir dönüşüm seyrine sahip olmuştur. Yirmi birinci yüzyıl üniversitesinde bu dönüşüm, hem varlık ve bilgi ta

Üniversite İdeası: Üniversitelerin Kültür Misyonu

Resim
Sanayileşme, metalaşma, ticarileşme ve nihayetinde küreselleşmenin tazyiki ile araçsallaşan yükseköğretim kurumlarında  üniversite ideasının  aşınmasına tanıklık etmekteyiz. Akademia bu aşınmaya bağlı biçimde düşünsel, kültürel ve sanatsal anlamda çoraklaşmaktadır. Uzmanlaşma saikinin kışkırtıcılığı ile giderek kısırlaşan akademia,  fikri zeminde sistematik bir yüzeyselleşme riski ile yüz yüze kalmıştır.  Disipline edilmiş  ‘akademi aklı’  ne yazık ki, derin bir  ‘tefekkür kaybı’  ile maluldür. Üniversite ideasından uzaklaşarak misyon karmaşası yaşayan yükseköğretim kurumları,  ârafta kalmışlığa  müptela olmuştur. Bu şartlar altında üniversiteler, kendi özsel değerleri ile tanımlanan misyonunu idrak ve icra edecek  müdîr bir akla  muhtaçtır. Üniversitelerimiz, uzun yıllar  elitist bir tutumdan beslenen kültürcü bir yaklaşımla sosyolojik soyutlanma süreçlerinin taşıyıcılığını  üstlenmiştir. Şimdi ise yükseköğretim kurumlarımız, niceliksel büyümenin var ettiği gerekçeye sığınar
Resim